13 Ekim 2024 Pazar
Genç Öncüler

İslam Hukukunda Nikah

Evlilik kavramı insanoğlunun varoluşundan beri hayatın bir parçası olarak devam etmiş en eski kavramlardan biridir. Tarih boyunca evliliğe yüklenen anlamlar, aile kurma biçimleri, toplumsal örf ve adetler değişse bile aile olabilmek için kurulan evlilik kurumu hep bâki kalmıştır.

İslam dini, indiği toplumda süre gelen evlilik adetlerini ıslah ederken bir taraftan da teşvik etmiştir. Nitekim Rum suresi 21. Ayet-i kerimede Rabbimiz, “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” buyurmuştur. Buradan hareketle Allah’ın kadın ve erkeği birbirleri için bir huzur, sevgi ve merhamet kaynağı olarak yaratıldığını söylemek mümkündür. Bir başka ayet-i kerimede ise “Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.”[1]  Rabbimiz evlenmek niyetinde olup da maddi imkânsızlık içerisinde bulunan kimseleri lütfuyla felaha erdireceğini buyurmuştur. Hz. Peygamber de çeşitli hadislerinde evlenmeye teşvik etmiştir. Mesela bir hadisi şerifte “Ey gençler sizden evlenmeye güç yetirenler evlensin.”[2] Bu minvalde ayet ve hadisleri bulmak mümkündür. Peki İslam’ın teşvik ettiği bu evlilik ne gibi kurallar çerçevesinde gerçekleşir kısaca bunlara değinelim.

Nikah

İslam hukukuna göre evlilik birliği sahih bir nikah akdiyle gerçekleşir. Bunun için çeşitli kurucu unsur ve şartlar vardır.

Evlenme akdini oluşturan temel ögeler evliliğin unsurlarıdır. Bunlar evlenecek tarafların varlığı ile onların evlilik akdini kuran irade beyanlarıdır. Evliliğin geçerli olabilmesi için her şeyden evvel önemli olan evlenme ehliyetine haiz kadın ve erkeğin varlığıdır. Bu iki tarafın aksi düşünülemeyecek kadar açıkça evlenme isteklerini sözlü biçimde beyanlarına da irade beyanı diyoruz. Nikah akdi esnasında dile getirilen bu sözlü beyan da akdin kurucu unsurudur.

Bu unsurlara ilave olarak evlilik akdinin olmazsa olmaz şartları da akdin kuruluş şartlarıdır. Bu şartlar; ehliyet, meclis birliği, evlenme engelinin olmayışı, evliliğin şartsız olmasıdır. Ehliyet; İslam hukukuna göre akid yapabilme kudretine sahip olmaktır. Meclis birliği; evlilik birliğini kuran irade beyanlarının (icap ve kabul) aynı toplantıda ve taraflardan birinin vazgeçtiğini gösteren bir hareket girmeden olması gerekir. Evlenme engelinin olmayışı; dinen aralarında evlenme engeli bulunmaması (süt kardeş, sıhri hısımlık gibi). Son olarak da evliliğin şartsız olması, evlilik akdinin herhangi bir şarta bağlamamak (…..olursa evlenirim gibi).

Nikah akdinin geçerlilik şartları; nikah akdi esnasında iki erkek veya bir erkek iki kadının şahitliği, evlilikte herhangi bir zorlayıcılığın (ikrah) olmaması gibi.

Sonuç olarak bir nikah akdi, evlenme ehliyeti bulunun tarafların meclis birliği içinde şahitlerin huzurunda belli bir mehir karşılığı açık irade beyanlarını ortaya koymalarıyla gerçekleşir.

 Nikah akdinin tamamlayıcı unsurlarından biri de mehirdir. Mehir erkeğin evlenirken karısına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para veya sair bir mala denir. Mehir, nikah akdi esnasında belirlenip belirlenmemesine göre ikiye ayrılır. Mehr-i müsemma akit esnasında belirlenen mehire, mehr-i misil de akit esnasında konuşulmayan mehre denir. Mehr-i misil kızın akrabalarından yahut sosyal çevresinden evlenen kızların istediği mehir miktarlarına bakıp ortalama olarak tayin edilir. Mehir, ödeme zamanına göre ise ikiye ayrılır. Mehri muaccel evlilik anında peşin olarak ödenen mehre denir. Mehr-i müeccel ise ödemesi sonraya bırakılmış mehir anlamına gelir.

Tüm bu hukuki yükümlülükler sağlandığında nikah akdi tam ve eksiksiz olarak gerçekleşmiş olur. Bu noktadan sonra karı kocanın birbiri üzerinde vazifeleri başlar. Kısaca bu vazifelerden de bahsedip sözlerimi bitireceğim.

Kocanın görevleri; karısına sevgi ve saygı içerisinde davranması, evi geçindirmesi, kadının her türlü ihtiyacını karşılaması, evlilik birliği içerisinde cinsel hayata dair sorumluluklarını yerine getirmesi, aile mahremiyetinin korunması, kadının kendi ailesi ve akrabasına gitmesini sağlaması, kadın vefat ettiğinde cenaze işlemlerini gerçekleştirmesi.

Kadının görevleri; sevgi ve saygı içerisinde davranması, cinsel hayata ilişkin sorumluluklarını yerine getirmesi, kocasına itaat etmesi, getirdiği nafakaya kanaat etmesi, aile sırlarının saklanması, kocasının mal ve eşyasını koruması olarak sayabiliriz.

Kısa bir yazıda özetlemeye çalıştığımız İslam hukuku nikah akdi meselesi göründüğünden çok daha büyüktür. İhtiyaç duyanların ilmihal kitaplarından araştırmalarını öneririz. Son olarak Hz. Peygamberin evlenen çiftler için ettiği duayla yazımıza son verelim.

بَارَكَ اللهُ لَكُمْ، وَبَارَكَ عَلَيْكُمْ، وَجَمَعَ بَيْنَكُمَا فيِ خَيْرٍ

Duanın Manası: “Allah sizin için bereketli kılsın ve bereketini daim etsin. Allah ikinizin arasını hayırda birleştirsin.”

 

[1] Nur/32

[2] Buhari, Nikah;3  Müslim, Nikah;1

 

Meryem Sena Yağmur